SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar  

FEDAİLU’S-SAHABE BAHSİ

<< 2488 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

155 - (2488) حدثني بشر بن خالد. أخبرنا محمد (يعني ابن جعفر) عن شعبة، عن سليمان، عن أبي الضحى، عن مسروق. قال:

 دخلت على عائشة وعندها حسان بن ثابت ينشدها شعرا. يشبب بأبيات له. فقال:

حصان رزان ما تزن بريبة * وتصبح غرثى من لحوم الغوافل

فقالت له عائشة: لكنك لست كذلك. قال مسروق فقلت لها: لم تأذنين له يدخل عليك؟ وقد قال الله: والذي تولى كبره منهم له عذاب عظيم [24 /النور /11]. فقالت: فأي عذاب أشد من العمى؟ إنه كان ينافح، أو يهاجي عن رسول الله صلى الله عليه وسلم.

 

[ش (يشبب) معناه يتغزل. كذا فسره المشارق. (حصان) أي محصنة عفيفة. (رزان) كاملة العقل. ورجل رزين. (ما تزن) أي ما تتهم. يقال: زننته وأزننته، إذا ظننت به خيرا أو شرا. (غرثى) أي جائعة. ورجل غرثان وامرأة غرثى. معناه لا تغتاب الناس، لأنها لو اغتابتهم شبعت من لحومهم].

 

{155}

Bana Bişr b. Hâlid rivayet etti. (Dediki): Bize Muhammed (yâni ibni Cafer), Şu'be'den, o da Süleyman'dan, o da Ebû'd-Duba'dan, o da Mesrûk'dan naklen haber verdi. (Şöyle demiş):

 

Aişe'nin yanına girdim. Yanında Hassan b. Sabit vardı. Ona şiir okuyor, kendisinin bazı beyitlerinden gazeller söylüyordu. (Şöyle dedi) :

 

«İffetlidir, akıllıdır; hiç bir şüphe ile itham olunamaz.» «Gafil kadınların etlerini yemeden aç sabahlar.» Bunun üzerine Aişe ona:

 

  Lâkin sen böyle değilsin! dedi. Mesrûk diyor ki: Ben de Âişe'ye: Yanına girmek için ona niçin izin veriyorsun. Halbuki Allah:

 

«Bu cemaattan iftira işinin büyük kısmını üzerine alan için, büyük azab vardır.» [Nur 11] buyuruyor dedim. Âişe :

 

  Körlükten daha şiddetli azab ne olabilir. Ama o Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) nâmına müdâfaada bulunuyordu yahut hicvediyordu, dedi.

 

 

155-م - (2488) حدثناه ابن المثنى. حدثنا ابن أبي عدي عن شعبة، في هذا الإسناد. وقال قالت: كان يذب عن رسول الله صلى الله عليه وسلم. ولم يذكر: حصان رزان.

 

{m-155}

Bize bu hadisi İbni Müsennâ rivayet etti. (bediki): Bize İbni Eb! Adiy, Şu'be'den bu isnadda.rivayet etti ve şöyle demiştir:

 

«Âişe: O Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i müdâfaa ediyordu, dedi.» Fakat iffetlidir, akıllıdır sözlerini anmamıştır.

 

 

İzah:

Bu hadisi Buhâri «Kitâbu'l-Mcğazi» ile «Kitâbu't-Tefsir'de tahric etmiştir.

 

Teşbih: Gazel okumak, yâni içinde kadınların medh-ü senâsına dâir sözler bulunan şiir söylemektir.

 

Hz. Hassân'ın okuduğu beyt uzun bir kasidesinden alınmadır. Burada o Hz. Âişe'yi medh-ü sena etmektedir. Beytten murad; onun iffetli, akıllı, her şüpheden beri ve kimseyi gıybet etmez bir kadın olduğunu anlatmaktır. Hz. Hassan bu beytte telmihli bir istiare yapmıştır. Ve :

 

«Sizden biriniz, ölü olduğu halde kardeşinin etini yemeyi sever mİ?» [Hucurat 12] âyet-i kerimesine işaret etmiştir. Bu âyette din kardeşini zemmetmek. onun ölü etini yemesine benzetilmiştir.

 

Gafil kadınlardan murad; kalblerinde kötülükten eser olmayan iffet ve namuslu hanımlardır. Böylelerin kendi haklarında söylenenlerden bile haberleri olmaz. Binâenaleyh onlar hakkında bu tâbiri kullanmak iffetli demekten daha beliğdir.

 

Hz. Âişe'nin Hassân’a: «Lâkin sen böyle değilsin» demesi ifk hâdisesinde Hz. Âişe'yi gıybet edenlerden biri olduğuna işaret içindir.

 

Hz. Hassan son ömründe âmâ olmuştu. Âişe (Radiyallahu anha) «körlükten daha şiddetli azab ne olabilir.» sözüyle buna işaret etmiş; o hak ettiği belâyı buldu, demek istemiştir.